top of page
FaceApp_1633402591352_edited.jpg

KARANLIKTAN AYDINLIĞA BİR MARKANIN DOĞUŞU

Güncelleme tarihi: 10 Haz 2021

Bugün sizlerle biraz farklı bir sohbetimiz olacak. Belki biraz duygulanacaksınız, belki şaşıracak, belki gülümseyeceksiniz..

Aslında tüm anlam yüklü cümlelerime vereceğiniz duygusal tepkiler sizlerin hayata bakış açınızı tamamlayan noktalar olacak.






Gobrandsy ‘den sonra gelen ilk üretim sürecim olan Seymayka makyaj süngerlerinin üretime başlangıç aşaması, beklediğim yerden çok farklı bir yerde gerçekleşti. Bir hastane ortamında…


Ben on iki yıldır ataklarla yaşayan bir MS hastasıyım. Bir gün yine bu ataklardan bir tanesi daha geldi fakat bu sefer oldukça güçlü bir atak halinde bana uğradı. Görme kaybı ve atakların omurilik kısmına uğramış olması nedeniyle denge kaybı yaşadım. Royal Melbourne hastanesinin acil kısmına gittiğimde saatler süren konuşmalardan sonra MS olduğuma karar verdiklerini duyar gibiydim. Ben hastalığımın sürecini biliyordum. Günlük 1000mg doz kortizon serumun en fazla 10 güne kadar verilmesi bu hastalığın geçici tedavi yöntemidir. Bu sırada Trademark başvurusunu yaptığım Seymayka’nın üretim sürecini devam ettirmek zorundaydım. Kafamda belirlediğim maliyetin üzerine çıkamazdım hatta şöyle anlatmam gerekirse tek bir cent bile fazla olsa yine ürettiremezdim. O gün, hastanenin acil kısmındayken gece orada kalmam için beni farklı bir odaya aldılar. Neden yatış yaptığımı sordum ve geceleyin kortizon verilip verilmeyeceğini sorduğumda, “Verilmeyecek “dediler. Zamanın ilerlemesiyle görme kaybının kalıcı olmasından korktuklarını ve üstüne acil tedaviye başlamaları gerekirken, beklediklerini gördüm. O zaman ters giden bir şeyler olduğunu hissettim ve evde kalmak istiyorum diyerek çıkış istedim. Biraz garip gelecek biliyorum.


Tam olarak göremeden ve dengede duramadan nasıl olurda gece yatış yapmadan gidersin!?


O GECE İLK KEZ KARANLIKTA KALDIĞIMI HİSSETTİM


Eve gittiğimde, iş ortağımla bu üretim sürecini uzun uzadıya konuştuk ve benim yerime bana bilgisayarda gördüğü rakamları ve yaptığımız araştırmaların sonuçlarını benim direktiflerimle yönlendirdi. O gece ilk kez karanlıkta kaldığımı hissettim… Seymayka markası ile ilgili ilk büyük kararları o gece aldık. Seymayka karanlıktan doğan bir marka olarak başlangıç yaptı. Royal Melbourne Hastanesindeki süreç daha yeni başlıyor. Ertesi gün doktorum Chris Dawyer beni aradı görmek istediğini söyledi. Beni görür görmez ağzından dökülen cümleler sen MS hastasına benzemiyorsun diyerek 25mg kortizonla ve elime tutuşturduğu testlerle beni oradan gönderdi. Aradan geçen üç ay sonra beni kontrol için görmek istedi. Ben bu üç ay süreçte yeterli kortizon almadığım için görme kaybı problemimin yerine gelmesi aylar aldı. Her gün kendi doktorum kendim oldum ve göz egzersizleri ile gözümün sağa ya da sola gitmesi için çabaladım. Ve tabi ki Seymayka için muhteşem kararları bu esnada aldım. Üç ay sonra doktorumla görüştüğümde bana ağır agresif MS hastası olduğumu, MRI sonuçlarımdaki lezyonların fazla olması nedeniyle acilen her ay serum şeklinde alınan tedaviye başlamamız gerektiğini belirtti.


Hastaneye ilk girdiğimde bir tuhaflık olduğunu anlamıştım ama bu kadar hızlı değişen kararlar beni şüpheye itti. Türkiye’de ismi oldukça iyi bilinen iki MS profesörü ile konuştum biri Şeref Demirkaya diğeri de Aksel Siva. Bu iki doktoru hastalıkla mücadele ettiğim sırada kardeşim Türkiye’den buldu. Benim tüm ailem Türkiye’de ve bedenim burada yaşasa da ruhum orada, bu da süreci daha da ağırlaştıran sebeplerden. Hastalığımı açıklayan bilgileri ve MRI görüntülerimi içeren sonuçları, kardeşim Şeref doktorun adresine yolladı. Günler süren konuşmalardan sonra sekreteri bize geri döneceğini söyledi ama asla dönmedi…Diğer doktorunda söylediklerini hala dün gibi hatırlarım “Beni neden aradın?? En iyi doktorlar Avustralya’da, kendini onların eline bırak!” Daha sonra pes etmeden araştırmaya devam ettim. Türkiye’de çok doktorla konuştum hepsinin söylediği şey ,”Çok güçlü duruyorsun MS olamazsın” gibi sözler ya da durumu çözemedikleri için onca Profesörün sessiz kalması gibi görüntüler!


O ZAMAN ANLADIM Kİ BU TAMAMEN BENİM MÜCADELEM OLACAKTI


Alfred Hastanesindeki başka bir MS uzmanıyla görüştüm onun söylediği sözler Chris Dawyer’in aksine agresif bir MS hastası olmadığımdı. Doktorların kendi aralarındaki düşünce çatışmaları beni çıkmaza sürükledi. O zaman anladım ki bu tamamen benim mücadelem olacaktı. Bu süreçte neler mi yaptım? Vücuduma inat kaya tırmanışları yaptım ve tırmanabildiğim en yüksek noktaya tırmandım ve günlük sporumu arttırdım, süt ürünlerini fazla tüketmeye başladım, daha fazla çalıştım ,Gobrandsy ile ilgili çalışmalarım, bazı markalarla yaptığım modellik ve tanıtım çalışmalarım, bu zaman diliminde yazdığım köşe yazılarım, Türkiye’de matematik dersi anlattığım öğrencilerim ve sayamadığım birçok şeyi bu zaman diliminde gerçekleştirdim. Aylar sonunda vücudum kendi kendini iyileştirdi..


‘‘Beni öldürmeyen acı güçlendirir’’


Royal Melbourne Hastanesindeki Prof. Trevor Kilpatrick’e hastanede tüm olanlarla ilgili bir mail attım ve bana ertesi gün sabahın erken saatlerinde e-mail ile geri döndü. Bu durumla ilgili inceleme başlattıklarını ve bana, vücudumun kendi kendini yenilediği için kuvvetli olduğunu söyledi. O zaman içimden “Gülümsedim “ve “Neden “ dedim…Sizlere anlattığım her olayı özetin özeti şeklinde tasarladım. Benim favori cümlelerimden biri Nietzsche’nin dediği gibi ‘‘Beni öldürmeyen acı güçlendirir “


Benim tek rakibim kendi vücudum!


Kaslarımın yorgun olmasına inat spor yaptım!

Dengede duramasam dahi dans ettim!

Görmemeye inat öğrencilerimin sorularını çözdüm ve kendi markamla ilgili çalışmaya devam ettim! Neden daha fazla hastaneye gidiyorum diye yakınmadım!

Etrafımda psikolojimi yerle bir eden insanlara inat ruh halimi en güçlü tuttum!

Her hastaneye gittiğimde en güzel halimle gittim!

Diğer bayanlar gibi makyaj yapamıyorum acaba çirkin miyim demedim ve modellik yapmaya devam ettim!

Beynimde yirmi beş lezyonla yaşıyorum, yarın kalktığımda vücudum felç kalabilir diye hayatı bırakmadım!


Her şeye inat GÜLÜMSEDİM!


Ve ben doktorların dediği O şansa inanmadım, Kadere inandım!

Seymayka markası bütün bu anlattığım olaylar zincirinde oluştu, o yüzden değeri paha biçilemez. Seymayka yeni bir marka olmasına rağmen iki haftada Amazon’da Best Seller olmayı başardı! Ayrıca kendi sitemin uzantısına yani kendi adıma $1000 ödedim başkası benden önce davranmış ve siteyi almış siteyi geri aldım ve şuan Seymayka.com sitesi hazırlık aşamasında ve Seymayka ile birlikte başka markaların içinde yer aldığı güzel bir internet sitesiyle yakında sizlerle🌷


İnsan vücudu o kadar muhteşem yaratılmış ki, inanın bana hayal ettiğimiz düşünceler doğrultusunda her şeyi yapabiliriz. Kendimizi her noktada donatalım.


“İnsanlar bize, bizim kendimize inandığımız kadar inanırlar.” Gutzkow

8 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

ŞEYMA

 

YAMAN

 
 

Kazanmak için Kaybedecek kadar korkusuz olmak lazım!

Kazanmak için gereken her şey burada!

bottom of page